Bisikletle kültür
Bakalım bu haftaki Bisikletle Kültür Turu etkinliğimizde neler olmuş.
Bugünkü durağımız Caddebostan Kültür Merkezi (CKM).
Önce Atölye Biz sanatçılarının Karma Çini Sergisi’ ni gezdik. Çini yapım aşamaları, hazırılıklar, taslaklar, çizimler ve uygulamalar hakkında bilgiler aldık. Yoğunluklu olarak “Deniz” temasının işlendiği sergide birbirinden güzel çini eserler vardı. Büyük bir emek, dikkat, sabır ve yetenek isteyen bu eserler için sanatçılarımızla teşekkür edip ayrıldık.
Bir sonraki durak 34. Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması (2017) sergisi idi. Dünyanın sayılı karikatür etkinliklerinden biri olan bu yarışmaya birçok sanatçı katılmış ve eserleri sergileniyordu. Çoğu kez binlerce sayfanın yazarak anlatamadığını bir karikatür anlatıverir size. Evrensel konuları ve evrensel bir dili vardır. Karikatür;çizimin şiiri, mizahın ucu sivriltilmiş zehirli okudur. Karikatürle ordular, krallar, padişahlar baş edemez. Ben ilk üç dereceye giren karikatürleri aşağıya aldım. Dereceye giren ve girmeyen bütün eserleri aşağıdaki bağlantıdaki sanal galeride görebilirsiniz.
http://bit.ly/2y7GxTh
Üçüncü durağımız, Bir Sevda Yolu (Geleneksel El Sanatları Sergisi) idi. Tülin Gönültaş Atölyesi sanatçılarının minyatür, çini, tezhip ve ebrulardan oluşan eserleri görülmeye değerdi.
Değerli tezhip sanatçısı Banu Erdem’ in bilgilendirmesiyle sergiyi gezip, gerçekten “el emeği göz nuru” bu eserleri uzun uzun inceledik. Biliyorsunuz Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı’da hattatları fantastik bir şekilde anlatır. Ben öyle bir bilgi sahibi değilim ama inanın bu hatlar ve süslemeler (tezhip), ebrular insanı büyülüyor. Bu konuya daha ilgili olmaya karar verdim ve bizi incelikle bilgilendiren Banu hanıma teşekkür ederek oradan ayrıldık. Aşağıdaki örnekte ,Hat: Ahmet Kutluhan ,Tezhip : Banu Erdem .
Fotoğraflarda bir de film afişi var. Gülse Birsel’in yazdığı Aile Arasında. Öneririm, usta oyunculukların olduğu eğlenceli, sıcak, çok hoş bir film. Bana müthiş göndermeleri de var gibi geldi. İzleyin bakalım ne diyeceksiniz.
Bisiklet; insana kendini özgür ve güçlü hissettiriyor. Bisiklete binerseniz hayatın bütün dirençlerine çalım atarsınız. Bisiklet de insanın bedenini değil ruhunu taşır tıpkı motosiklet gibi. Biz de bisikletimizle sahile indik sonra. Lodos vardı ama biz lodosun içinde kendi nefesimizi duyarak, martıları seyrederek, sade kahve içerek ve mutlulukla sürdük bisikletlerimizi. Rüzgar sağımızdan esiyordu. Bilirsiniz böyle esrik havalarda sahiller şair ruhlulara kalır. Ben de eve döndüğümde şiirlerini beğenerek okuduğum sevgili Nevzat Gurmen hocamızın, kendi şiirinden esinlenerek yazdığı Hayal’ini okuyacağım.
Bisikletle kültür turu yapılabiliyor. Bisiklet bir yere gitmekten çok giderken eğlenmek içindir, haksız mıyım !
Sanat’ı , bisikleti ve kalbinizi sevin arkadaşlar.